AFFT Yılın İlk Sergisini Yapıyor

Written by Doğan Toryan on 21:55:00


AFFT'nin eski-yeni 7 üyesinin karma fotoğraflarından oluşan sezonun ilk fotoğraf sergisini ziyaret etmek isteyenler 15-19 Aralık tarihleri arasında Çankaya Üniversitesi Öğrenci İşleri'nin önüne uğrayabilirler. Açılış Pazartesi saat:11.00'de.

Katılımcılar:
Ayça Eren
Baran Bakır
Birgihan Umutlu
Gökçe Aykaç
Özge Türkmen
Serhat Uysal
Zeynep Gülel



3. Nokia Nseries Kısa Film Yarışması

Written by zenith on 20:44:00



Nokia'nın, Türkiye'deki en köklü ve en önemli uluslararası film festivali olan Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin organizasyonunu yapan İstanbul Kültür Sanat Vakfı ("İKSV") ile işbirliği yaparak düzenlediği 'Nseries Kısa Film Yarışması', DVD kalitesinde görüntü ve ses kaydı yapabilen ve sağladığı ek yazılımlarla herkesin kendi filmini çekmesine olanak sağlayabilecek üstün teknolojik özelliklere sahip Nokia Nseries multimedya bilgisayarların kullanıcılara verdiği geniş olanakları tanıtmak amacıyla düzenlenmektedir.

KAPSAM
  • Yarışmada ilk ona kalan filmlerin yönetmenleri N96 multimedya bilgisayarla bir film çekme ve dijital teknolojinin vardığı son noktayı bizzat görme şansına kavuşacaklar.
  • Nseries Kısa Film Yarışması'nın başvuruları 10 Ekim 2008-31 Aralık 2008 tarihleri arasında kabul edilecektir. İlk 5'e kalan filmlerin gösterimi ve ödül töreni 8 Nisan 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Yönetmen Taylan Biraderler (Yağmur Taylan, Durul Taylan) başkanlığındaki yarışma jürisinin seçeceği ilk 10 film, festival tarihleri içerisinde 2 kez toplu halde izleyicilere sunulacaktır. Bu gösterimlerden biri, ödül töreninin de yapılacağı bir gala olacaktır.
  • Yarışmaya katılma konusunda herhangi bir yaş ya da deneyim sınırlaması yoktur. Daha önce film çekmiş kişiler de bu yarışmaya katılabilir.
  • Yarışmada herhangi bir tema sınırlaması yoktur. İmkan varsa, ışık ve stüdyo gibi profesyonel araçlardan yararlanılabilir ancak filmlerin değerlendirilmesinde, teknik kaliteden çok özgünlük ve yaratıcılık dikkate alınacaktır.
  • Yarışmaya katılan adaylar, şartnamede yer alan koşulları kabul etmiş sayılırlar.
Detaylı Bilgi İçin tıklayın ...

Gezegenin 'Yaşayan' fotoğraflarını çek!

Written by brnbkr on 12:39:00




Bir fotoğraf yarışması da Panasonic'ten. Bin bir güzelliğe sahip gezegenimizin en iyi fotoğrafı hangisi olacak?


Panasonic, fotoğraf meraklıları için Ekim 2008- Mart 2009 ayları arasında "Yaşayan Gezegen" konseptli Lumix Ödülleri Yarışması'nı düzenliyor. Yarışmaya katılmak isteyenlerin öncelikle www.lumixaward.com sitesinden üye olmaları ve daha sonraki işlemlerde üye olunan e-posta adresini kullanmaları gerekiyor.

Yarışmaya katılacak adaylar, Mart 2009 sonuna kadar, her ay çekmiş olduğu bir resmi siteye yükleyebilecek. Böylelikle aylık yarışmaların ödüllerine ve Lumix Ödülleri Yarışması'nın genel ödülüne sahip olma fırsatı yakalayacak. Yarışmanın katılım şartları ve takvimi için "www.lumixaward.com" sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Reconstruction Nedir, Neden İzlenmelidir?

Written by Doğan Toryan on 19:01:00

Yalnızca Bir Film, Bir Kurmaca.. Ama öyle bile olsa,
''Acı
Veriyor!''

İlk önce şunu söylemek isterim ki filmi beraber izlediğim birileri
olursa yanımda -ne aptal filmdi,hiç bişey anlamadım,iki saatim ziyan oldu vs- yorumlar yapmasınlar. Çok hassasımdır hayatımın filmi dediğim filmdir kalplerini kırabilirim. Eğer hollywood filmleri, atraksiyon, kız erkek mutlu son- ise film konusundaki tercihleriniz 'gelmeyiniz', çünkü aradığınız şeyler bu filmde yok. Ayrıca filmi beğenenler olacaktır, onlara da hemen belirteyim: onlar da filmden mutsuz ayrılacaklar, filme üzülmek için gelebilirsiniz,üzülmeye hazırsanız da gelebilirsiniz.


Filmin erkek kahramanı Alex
aşk sandığı şeyle birlikteyken birdenbire asıl aşkla karşılaşınca ve onu seçince hayatı altüst olur. İlk görüşte aşık olduğu kadının yatağında uyanmasıyla birlikte eskiye dair sahip olduğu herşeyi kaybedecektir. Eski sevgilisiyle birlikte girdiği kapı artık yok olacak, babası,en iyi dostu, eski sevgilisi onu artık tanımayacaktır.

Bu filmi ilk izlediğim gece kimseyle konuşmadan Samuel Barber'in Adagio'su eşliğinde saatlerce film hakkında düşündüm, adeta bir görsel şölen havasında olan sahneleri düşündükçe içim karmakarışık bir yer haline geldi.Yalnızca bir Filmdi ve gerçek olması söz konusu değildi, ama film beni hipnoz ettiği için ben artık filmdeki gerçeğe inanır biri olmuştum, sonunda söylediği söz de tam bunun içindi zaten..
Reconstruction'ı ilk izlememden bu güne aylar-yıllar geçti; tekrar tekrar izledim canım sıkılınca izledim. Beni hiç mutlu etmedi, ama herseferinde içim bi coşkuyla doldu sokaklara çıkıp sebepsiz yürümeme neden oldu, elime kamera alıp aptal sahneler çekmeme neden oldu.. Başka hiçbir filmin bende yaratamadığı etkiyi yarattı.
Son olarak şunu söylim; Hiç kimseden Reconstruction'ı bu kadar sevmes
ini beklemiyorum, bunu istemem de zaten..

AFFT Cep Sineması

Written by aycaeren on 04:24:00

Robert De Niro & Al Pacino Yeniden Aynı Filmde

Written by Doğan Toryan on 18:18:00


'Righteous Kill'
İki Efsaneyi Buluşturuyor
Sinema tarihinin iki dev ismi De Niro ve Al Pacino, bir süredir çekimleri New York'da devam ede
n ve gösterim tarihi 12 Eylül 2008 olarak açıklanan filmde yeniden bir arada. Daha önceden Baba serisinin 2.filminde birlikte oynayan ama hiç ortak sahneleri olmayan iki usta daha sonra 1995 yapımı 'Heat' Büyük Hesaplaşma'da kamera karşısına geçmişlerdi. Bu kez ağırlıklı olarak aynı sahneleri paylaşan ikili; emektar deneyimli iki dedektifi canlandırıyor. 60 Milyon dolar bütçeye sahip olan filmin yönetmen koltuğunda ise John Avnet oturuyor ve senaryo 'Inside Man' İçerdeki Adam'ın da senaryosunu yazan Russell Gewirtz'e ait. Oyuncu kadrosunda Carla Gugino ve 50 Cent'in bulunduğu filmde Martin Scorcese'nin de küçük bir rolü olduğu açıklandıysa da film gösterime girene kadar bunun ne denli gerçek olduğunu öğrenemeyeciz. Türünün en iyilerinden biri olması beklenen film şimdiden sinemaseverleri heyecanlandırmış durumda.

Akbank exi26 Şipşak Fotoğraf Yarışması

Written by aycaeren on 11:10:00

Dijital fotoğraf makinenle veya cep telefonunla çektiğin kareleri exi26.com'a yükle, yarışmaya katıl, ödüllerden birini kazan! Üstelik bu yarışmada konu sınırlaması bulunmuyor, fotoğrafın gençliğin günlük yaşamında olan biten her şeyle ilgili olabilir, içerik tamamen sana kalmış. Yarışmaya katılan fotoğraflar, fotoğrafçılıkta profesyonel olan 5 kişilik bir jüri tarafından oylanacak ve en başarılı fotoğraflar belirlenecek. İşte ödüller:
1.'ye 1500 YTL değerinde hediye çeki
2.'ye 1000 YTL değerinde hediye çeki
3.'ye 500 YTL değerinde hediye çeki
15 kişiye mansiyon ödülü: 1 yıllık Photoworld dergisi aboneliği
Yarışmamız, 3 Haziran'da başlayacak. Bu tarihten itibaren sen de yarışmaya katılabilir, ödüller kazanabilirsin. Bu sayfaya tekrar uğramayı unutma!

not: yukarıdaki metin yarışma sitesinden alıntıdır.

BUSAYFAya.

Sex and The City Vizyonda

Written by Doğan Toryan on 01:45:00

Candace Bushnell'in romanından TV'ye uyarlanan Sex and The City dizisi, 6 sezon boyunca ekranda kaldıktan sonra 30 Mayıs itibariyle bu kez beyazperdede karşımızda.
Başarılı ve güzel 4 kadının aşk ve seks hayatına değinen dizi bilindiği üzere 2004'teki finaliyle ekranlara veda etmişti ve akıllarda birçok soru işareti bırakmıştı. Hikayenin devamını anlatan filmin çekimlerinin, her ne kadar 2007 Sonbahar'ı itibariyle başladığı söylense de, sinemaya uyarlama çalışmaları 2000yılında başlamıştı. Başrollerini yine Sarah J. Parker, Kim Cattrall, Kristin Davis ve Cynthia Nixon'un paylaştığı filmde yönetmen koltuğu Michael Patrick King'in. TV'de gösterildiği süre boyunca reyting rekorları kıran ve kendine özgü bir seyirci profili oluşturan Sex and The City, tam 24 kez Altın Küre'ye aday gösterildi ve bu ödülü 8 kez kazandı. Sinema uyarlaması dört gözle beklenen bu yapıtın ikincisi ve üçüncüsü için de çalışmalara başlandığı söyleniyor..

"HSBC Fotoğraf Yarışması” Farklı bakış açıları dünyamızı zenginleştirir.

Written by brnbkr on 15:28:00

Farklı bakış açısını paylaşmak ve harika bir Londra seyahati kazanmak isteyen gençlerin yoğun ilgisiyle karşılanan HSBC Fotoğraf Yarışması’nın katılım tarihi 30 Haziran 2006’ya uzatıldı.

“Farklı Bakış Açıları Dünyamızı Zenginleştirir” sana ne ifade ediyor? Anlatmak için durma 30 Haziran’a kadar deklanşöre bas!

Dünyanın 76 ülkesinde 125 milyon insana hizmet veren HSBC’nin, İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği)danışmanlığında “Farklı Bakış Açıları Dünyamızı Zenginleştirir” ismiyle düzenlediği fotoğraf yarışmasının son başvuru tarihi 2 Haziran’dan 30 Haziran tarihine uzatıldı. Fotoğrafa ilgi duyan ve İstanbul’da bulunan üniversitelerde eğitim alan öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan yarışma için başvurular 30 Haziran 2006, Cuma günü sona eriyor.

İFSAK danışmanlığında gerçekleştirilen ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu’nun 2006/19 destek numarası ile desteklediği yarışmaya katılan eserler, fotoğraf alanında önde gelen akademisyen ve sanatçılardan oluşan bir seçici kurul tarafından değerlendirilerek derecelendirilecek. Yarışmanın birincisi, harika bir üç günlük Londra seyahati ile ödüllendirilecek.

Ödüller:
Birinciye 3 günlük Londra Gezisi
İkinciye 3 günlük Roma Gezisi
Üçüncüye 3 günlük Prag Gezisi
Jüri Özel Ödülü 2 günlük Budapeşte Gezisi

Seçici Kurul’da kimler var?
• İzzet Keribar (Fotoğraf Sanatçısı ve İFSAK Onursal Üyesi)
• Prof. Dr. Sabit Kalfagil (Marmara Üniversitesi Fotoğraf Bölümü, İFSAK Onursal Üyesi)
• Merih Akoğul (Fotoğraf Sanatçısı)
• Şahin Dirican (İFSAK Yönetim Kurulu Başkanı)
• Öktem Kalaycıoğlu (HSBC Bank A.Ş. İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı)
• Cem Erciyes (Radikal Gazetesi Kültür Sanat Editörü)
• Nadir Ede (Fotoğraf Sanatçısı)

HSBC Fotoğraf Yarışması Genel Katılım Koşulları:
Yarışma, T.C. vatandaşı ve 18 yaşını doldurmuş olan İstanbul’daki tüm üniversitelerin öğrencilerine açık. Başvurunun geçerli olabilmesi için eserlerin, en geç 30 Haziran 2006 tarihine kadar Yarışma Şartnamesi’nde belirtilen şekilde İFSAK, İstiklal Cad. Ayhan Işık Sok. No:34/2 34433 Beyoğlu, İSTANBUL adresine teslim edilmesi gerekmektedir.

Detaylı bilgi için: www.hsbc.com.tr, www.ifsak.org.tr

Ödül YALNIZ ve GÜZEL ÜLKEM için

Written by Doğan Toryan on 01:15:00

Nuri Bilge Ceylan' a Cannes 'da EN İYİ YÖNETMEN ödülü
Dünyanın en prestijli film festivali CANNES'da ''3 Maymun' ile yarışan Türk yönetmene 2003deki 'Juri Büyük Ödülü'nden sonra bu çok önemli ödül layık görüldü ve Nuri Bilge Dünyanın En İyi Yönetmenleri arasına adını yazdırdı. Beşinci uzun metrajlı filminde politik bir tavır sergiliyen yönetmen, ödülü alırken yaptığı konuşmayla da büyük alkış aldı. ''Bu ödülü 'Tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme' adıyorum'' diyen Ceylan, bu ödülü kazanan ilk Türk Yönetmen olarak da sinema tarihine geçti.

Fotoğraf Yarışması: Uç Uçabildiğin Kadar..

Written by Burcu on 23:44:00

Üçüncüsü düzenlenen Boyner Holding Ulusal Fotoğraf Yarışmasına katılımlar başladı. Fotoğrafseverlerin kendini kanıtlama fırsatı bulduğu yarışmada büyük ödül 5000 YTL.

Konu : Özgürlük
Son Katılım Tarihi : 6 Ekim 2008
Seçici Kurul Toplantısı : 17 Ekim 2008
Sonuç Bildirim Tarihi : 21 Ekim 2008

Sergi ve Ödül Töreni Kasım ya da Aralık ayında yapılacaktır.

Ödüller :
Birinciye : 5000 YTL
İkinciye : 4000 YTL
Üçüncüye : 3000 YTL
3 Adet mansiyon ödülü : 500 YTL Hediye Çeki

Seçici Kurul:
Ömer Serkan Bakır Photo Digital Yayın Yönetmeni
Nadir Ede Fotoğraf Dergisi Yayın Yönetmeni
Prof. Sabit Kalfagül Marmara Üniversitesi GSF Fotoğraf Bölümü
İzzet Keribar Fotoğraf Sanatçısı
Halim Kulaksız Fotoğraf Sanatçısı
İbrahim Zaman Fotoğraf Sanatçısı

Başvuru Adresi:
Fotoğraf Dergisi
Şehit Muhtar Cad. No:22 K:2 34437
Taksim - İstanbul
Tel: 0212 256 92 58
e-mail: gulbin@antyayincilik.com

Katılım Şartları:
-Yarışma tüm amatör/profesyonel yarışmacılara açıktır.
-Yarışmaya en fazla dört eser gönderilebilir.
-Yarışma Renkli veya Siyah-Beyaz baskı dalındadır.

Bunun dışındaki bilgileri merak edenler sormaları dahilinde yine sitemizden öğrenebilirler.

*Yarışma Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu tarafından desteklenmektedir.

DAFG 'dan izlenimler..

Written by Doğan Toryan on 17:41:00

Difot'un düzenlediği 5-9 Mayıs Amatör Fotoğraf günleri'ne katılan AFFT, hemen belirtmeli ki; bu harikulade organizasyona katıldığı için çok mutlu. Birçok üniversitenin katılımlarıyla beklenenden bile daha iyi bir iş çıkmasına neden olan bu güzel olay bir fotoğraf festivalinden öteydi. Herkesin el birliğiyle en iyi şekilde hazırlandığı organizasyon katılımcıların ve ev sahiplerinin kaynaşmasıyla tam bir şenlik havasına döndü. Erken dönenlerin pişmanlık duyduğu, katılmayanların içinin gittiği, iki günlüğüne gidenlerin seyahatlerini uzatmasına neden olan DAFG, eğer samimi yaklaşılırsa imkanlar dahilinde ortaya ne kadar başarlı şeylerin çıkacağını göstermiş oldu.
AFFT'yi gider gitmez en güzel şekilde karşılayan, dönüşüne kadar da en iyi şekilde ağırlayan Difot üyelerine misafirperverliklerinden ve arkadaşlıklarından dolayı teşekkürü bir borç biliriz. Tabiki diğer üniversitelerden katılan arkadaşlarımıza da:)
İkincisini iple çekiyoruz..

AFFT Nedir Ne Değildir?

Written by Doğan Toryan on 22:50:00

AFFT, yani Amatör Film ve Fotoğrafçılık Topluluğu 2002 yılında Selçuk Eser tarafından kurulmuş olup temeli ve özü arkadaşlığa dayanan, içinde hiyerarşi barındırmayan, kapıları tüm sinema ve fotoğraf severlere açık olan 'samimi bişi' dir. Kurulduğu günden bu yana üyeleriyle birlikte birçok önemli aktivite ve etkinliğe imzasını atan AFFT, zaman zaman sıkıntılar yaşamış bir topluluktur ancak hiçbir zaman kendinden ve duruşundan ödün vermediği gibi bugün de mevcut üyeleriyle beraber tam gaz yoluna devam etmektedir.

Film ve fotoğraf gibi çok ortada duran bir konuda kurulmuş ve adının hakkını vermeyi her zaman bilmiş olan AFFT' de , bu konulara ilgili kişi sayısı çok olması itibariyle kimi zaman her kafadan bir ses çıktığı olmuş kimi zamanda birliktelik içinde hareket edilmiş ama sonuç itibariyle 'AFFT Ruhu' asla kaybolmamıştır. İroniktir ki, dışarıdan bakıldığında bazı zamanlar soğuk, umursamaz bir imaja sahip olsa da AFFT, sıcaklığıyla ve arkadaşçıl yapısıyla etrafındakileri her zaman kendine bağlamayı başarmıştır.

Kendini geliştirmenin çok kolay olduğu bu yerde kimliğinde de yazdığı üzere 'Amatör' bir ruh barınır. Öyledir ki, kendini bu ilgi alanları dahilinde geliştirmek isteyen üyelere her türlü imkan ve olanak sağlanır, sağlanmaya çalışılır. Saçma ve gerçekleştirilmesi olanaksız dahi olsa üyelerden gelen her fikir ve öneri AFFT' yi mutlu etmiştir. AFFT, bazı anlar olmuş içinde gruplaşma olduğuna dair eleştiriler almıştır ancak görülmüştür ki; arkadaşlığın bu denli yaşandığı, hiyerarşi gibi olguların olmadığı bu samimi yer herkese , her görüşe açıktır.

İmkanları dahilinde bugüne dek birçok bilindik veya yaratıcı aktiviteyle hayatını sürdürmüş olan AFFT hala daha kimsenin yapmadığı yararlı, geliştirici etkinlikler yapmaya devam etmektedir. Öyledir ki, 2004 yılında ilk geleneksel kısa film günleri düzenlenmiş bu festivalimsi olaya üniversite öğrencileri yanı sıra birçok amatör filmsever çektikleri kısa filmlerle renk katmışlardır. Geçtiğimiz yıl yapılan Amasra gezisinde çekilen fotoğrafları, yapılan 2. büyük sergimizde fotoğraf severlerle buluşturan AFFT, atölye çalışmaları, teknik-analiz çalışmalar gibi işin iç yüzünü merak eden kitlelere hitaben de birçok kez kollarını sıvamış bu gibi konularda da öncü olmayı bilmiştir.

Yaşamaya başladığı ilk günden beri katılımcıları, üyeleri ve severleri tarafından vazgeçilmez olmuş olan AFFT tıpkı ilk günkü heyecanıyla hayatını sürdürmekte. Bize renk katan mutluluk verici bu topluluğa üye olmak içinse yapmanız gereken şu bikaç kelimeyi söylemek : "'AFFT' yi sevdim, AFFT' ye üye oldum, Yaşasın AFFT :)" .

ANKAPOL SİNEMASI 17 NİSAN'DA KAPANIYOR...

Written by Burcu on 22:00:00

Ankapol'de her perşembe düzenlenen Sinetek Avrupa Filmleri programı düzenli olarak e-postama geliyor. Fakat bu hafta yukardaki başlık dikkatimi oldukça çekti ve tam olarak anlam veremedim, Ankapol sineması gerçekten kapanıyor mu yani? Ilık akşam saatlerinde bahçesinde bedavaya oturduğumuz, bir çok güzel festivale ve filmlere ev sahipliği yapan, izleyicileriyle festival sırasında enteresan tartışmalara şahit olduğumuz, balkonda eğer oldu ki bir yanlışlık, arka sıralardan bilet alınca perdenin te altındaki altyazıları okuyamadan hayal gücümüzle yabancı dildeki filmleri algılamaya çalıştığımız, Ankara'nın güzel ve anlamlı sineması kapanıyor mu? Yoksa ben yanlış anlayarak bu kadar methiye düzmekle şapşal durumuna mı düştüm, umarım öyledir. Eğer kapanıyorsa, bu perşembe, son gösterilecek filmi izleyeceğiz.

17 Nisan Persembe Saat:19.30
DÜŞEN ADAMLARA BAK

REGARDE LES HOMMES TOMBER
SEE HOW THEY FALL

Fransa, Renkli, 35mm, Görüntü 1: 1.66, 1994, 90'
Yönetmen: Jacques Audiard
Senaryo: Jacques Audiard, Alain Le Henry, Teri White
Görüntü Yönetmeni: Gérard Sterin
Kurgu: Juliette Welfling
Müzik: Alexandre Desplat
Oyuncular: Jean-Louis Trintignant, Jean Yanne, Mathieu Kassovitz, Bulle Ogier, Christine Pascal
Dil: Fransızca; İngilizce ve Türkçe altyazılı

1995 César Ödülleri En İyi İlk Film, En İyi Kurgu ve En İyi Gelecek Vadeden Erkek Oyuncu Ödülleri

"Uzun yıllar ve sayısız senaryonun ardından, kendi senaryolarımdan, en az başkaları kadar güzel bir iş çıkarabileceğimi hissettim." - Yönetmen

"After many years and innumerable scripts, I felt that I could probably do just as good a job with my own script as ayone else." - The Director

Jacques Audiard'ın, Fransız dedektif filmlerinden otantik bir kesit sunduğu bu ilk yönetmenlik denemesi, taşıdığı kara mizah öğeleri, ölçülü temposu, ustalıkla dokunmuş öyküsü ve cesur yaklaşımıyla göze çarpıyor.

Bir yanda; orta yaşlı, ikinci sınıf ve kaybetmeye mahkum kumarbaz Marx ve onun sadık yoldaşı, dart oyunu ve televizyon tutkunu genç Johnny. Marx yakın zamanlarda büyük paralar kaybetmiş ve Johnny'den onun için birkaç kişiyi öldürmesini istemiştir. Diğer yanda ise, profesyonel elektrik süpürgesi pazarlamacısı ve amatör dedektif Simon. Yaşlı ve yalnız bir insan olan Simon'un genç arkadaşı Mickey ise silahlı bir saldırıya uğramış, hastanede yoğun bakımda yatmaktadır. Simon, arkadaşlarını vuranları bulmak için her şeyden -işinden, karısından, evinden- vazgeçmesi gerektiğine inanır. Yaşamına anlam kazandırmak için ödeyeceği bedel budur. Onun yolunun, filmin diğer iki kahramanıyla kesişeceğini kolaylıkla düşünebiliriz. Ancak o zamana dek, düşen birkaç adam olacaktır…

Ankapol Sineması
(Kızılırmak Sok. No:14, Kızılay / Tel:419 39 59)
www.askfest.org

Uçan Süpürge’nin Gökkuşağı Filmleri

Written by Burcu on 21:56:00

8–15 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşecek 11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin programında eşcinsel temalı filmler de yer alıyor. Çeşitli festivallerden ödüllerle dönmüş üç film, toplumsal cinsiyete dair çarpıcı öyküler anlatıyor.


Bu sene “Kendi Ol, Düşlerini Yarat” sloganıyla yola çıkan Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, ‘kendisi olduğu için’ pek çok zorluk yaşayan ama düşlerinden de, mücadelelerinden de vazgeçmeyen eşcinsellerin öykülerine yer veriyor. Festivalin gökkuşağı filmleri ‘öteki’leştirilen kimlikleri cesur bir dille sorguluyor.

Hermafrodit Sıkıntı

“Her Biri Ayrı Renk” bölümünde Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği Ödülü (FIPRESCI) için yarışacak filmler arasında yer alan ‘XXY’, interseksüel (çift cinsiyetli) bir gencin çarpıcı öyküsünü anlatıyor. Cannes'da Eleştirmenler Haftası'nda “Büyük Ödül” kazanan Lucia Puenzo'nun bu ilk uzun metraj filmi cinsiyet, cinsellik ve toplumsal cinsiyet kimliği üzerine etkileyici sözler söylüyor. Festivalin en şaşırtıcı filmlerinden biri olan ‘XXY’ sinemada yeni soluklar arayanlar için birebir.

Elbisem, İsmim ve Anatomim

Festivalde kadın yönetmenlerin erkekliği sorgulayan filmlerinden oluşan “Erkekler Matinesi” bölümünde gösterilecek ‘Onu Tanıdığımda Erkekti’ (She Is A Boy I Knew), transeksüel bir kadının cinsiyet kimliğini kabul edişini ve bunu çevresiyle paylaşma sürecini anlatıyor. Gwen Haworth’un yazıp yönettiği ve aynı zamanda oynadığı film kıyafetlerin, isimlerin ve anatominin cinsel kimliğin kurulması üzerindeki rolünü sorgulatıyor. Montreal ve Kingston's ReelOut9 LGBT film festivallerinden ödüllerle dönmüş bu etkileyici belgesel, festivalin en çok konuşulacak filmlerinden biri.

Maskeli Balo ve Onun Sahte Yüzleri

Uçan Süpürge’nin bir diğer gökkuşağı filmi ise 2005’te Berlin Film Festivali’nde gey-lezbiyen temalı filmlere verilen “Teddy Bear Ödülü”nü almış ‘Maskeli Balo’ (Katzenball). 40’lardan bugüne lezbiyenlerin ve biseksüel kadınların görünürlüğünün önündeki engelleri tarihsel tanıklıklarla anlatan bu belgesel kadınları seven kadınlar üzerine yapılmış en önemli filmlerden biri sayılıyor.

07 Nisan 2008 sinemalar.com

27. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ 5-20 NİSAN 2008

Written by Burcu on 20:05:00

Bu yıl 27.si düzenlenen Uluslararası İstanbul Film Festivali Uluslararası Sergi ve Kongre Sarayı'nda düzenlenen görkemli bir törenle açıldı. İki yüzün üzerinde filmin sinemaseverlerle buluşacağı Festival, filmlerin yanı sıra sinema dünyasının önemli isimlerini ağırlayacağı 150’in üzerinde konuğu, birbirinden çarpıcı etkinlikleriyle dikkat çekiyor.

Sinemaseverlerin heyecanla bekledikleri Uluslararası İstanbul Film Festivali, Lütfi Kırdar Uluslararası Sergi ve Kongre Sarayı'nda NTV’nin canlı olarak yayınladığı görkemli bir törenle start aldı. Sunuculuğunu Cansu Dere ve Mehmet Ali Alabora'nın üstlendiği açılış törenini Şevval Sam ve kendisine eşlik eden müzisyen topluluğu şarkılarıyla renklendirdi. Sam, "Ben Seni Sevdiğimu" şarkısıyla 2005 yılında kaybettiğimiz Kazım Koyuncu'yu anarken, ekranda Ümit Kıvanç'ın sanatçı için hazırladığı, festivalde izleme fırsatı bulacağımız "Şarkılarla Geçtim Aranızdan" isimli belgeselden de görüntüler sergilendi.

Açılış Töreni, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı'nın ve İstanbul Valisi Muammer Güler’in açılış konuşmalarıyla başladı. Ardından, dördüncü kez Festival Sponsorluğu'nu üstlenen AKBANK ile Festival'e en büyük katkıda bulunan sponsorların temsilcilerine İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından birer teşekkür plaketi sunuldu.

Festival Sponsoru AKBANK Genel Müdür Yardımcısı Hayri Çulhacı, "Dünyanın gözünü, kulağını İstanbul'a çeviren; hem bizleri dünya sinemasıyla buluşturan, hem de ülkemiz sinemasının gelişimine öncülük eden, Türk sinemaseverlerin evrensel sinemanın seçkin örneklerini izlemesine fırsat yaratan bu festivalin 4 yıldır ana sponsoru olmak bize gurur veriyor." dediği konuşmasını “Zamandan çaldığınız her anı destekliyoruz.” Sözleriyle tamamladı.

Törenin en renkli bölümü festival tarafından her yıl, Türk Sineması'nın gelişmesine katkıda bulunan sanatçılara verilen "Sinema Onur Ödülleri" bölümüydü. Yeşilçam'ın yakışıklı jönleri Ekrem Bora, Ediz Hun ve İzzet Günay'ın ödüllerini, sinemaya onlar gibi yıllar boyu emek vermiş bir isim, "Türk Sineması'nın Sultanı" Türkan Şoray takdim etti. Törene katılanların yoğun alkışları arasında film karelerinde görmeye alıştığımız bu unutulmaz isimler, bu kez sahneden sinemaseverleri selamladılar.

Gecenin bir diğer konuğu ise, festivalin açılış filmi "Karamel (Caramel)"in yönetmeni Nadine Labaki'ydi. Aşk, dostluk ve kadınlar üzerine yaptığı filmiyle dikkat çeken yönetmen, sahneden izleyicileri selamladı.

Son konuk ise herkesin merakla beklediği, İtalyan sinemasının yıldız ismi, güzeller güzeli Claudia Cardinale idi. Avrupa'nın en yetenekli ve en güzel oyuncularından Cardinale'ye, festival tarafından verilen "Yaşam Boyu Başarı Ödülü"nü Şakir Eczacıbaşı takdim etti.

Açılış Töreni'nin ardından Festival, Nadine Labaki'nin yönettiği "Karamel"'in Türkiye'deki ilk gösterimi ile başladı. Törene katılanlar tarafından beğeniyle karşılanan film bitiminde uzun süre alkışlandı.

27. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin açılışı, Akbank'ın ev sahipliğinde Karaköy Liman Lokantası'da düzenlenen özel partiyle kutlandı. Partide festivalin yerli ve yabancı konuklarının yanı sıra sinema, kültür-sanat ve iş dünyasının ünlü isimleri bir araya geldi.

Festival; Beyoğlu'nda Emek, Fitaş Atlas, Beyoğlu ile Kadıköy'de Rexx sinemalarında gösterilecek 200'ün üzerinde filmin yanı sıra 14 farklı mekânda, Festival'deki temalarla bağlantılı ve konukların katılımıyla renklenecek 4 konser ve parti, 9 ustalık sınıfı ve söyleşi, sergiler ve paralel etkinliklerle, 16 gün boyunca İstanbul'da tam bir şenlik havası estirecek.

27 Uluslararası İstanbul Film Festivali renkli programıyla, film ve sanatla dopdolu geçecek iki hafta vaat ediyor.

Festival'le ilgili gelişmeleri, bu yıl ilk kez olarak hayata geçirilen festivalin online gazetesi Festivalist.Com'dan takip edebilirsiniz: www.festivalist.com

AFFT NE Kİ? AFFT, yani Amatör Film ve Fotoğrafçılık Topluluğu 2002 yılında Selçuk Eser tarafından kurulmuş olup temeli ve özü arkadaşlığa dayanan, içinde hiyerarşi barındırmayan, kapıları tüm sinema ve fotoğraf severlere açık olan 'samimi bişi' dir.